Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde aşağı yukarı 7 senelik çalışma neticesinde memedeki tümörü üç boyutlu ve daha iyi görüntüleyebilen Meme Lazer Tomografi Sistemi geliştirildi.

Cihazın tanıtımını yapan Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Canpolat, 2007 senesinde Avrupa Birliği Projesi olarak başladığı çalışmayı geçen sene Nisan ayında tamamladıklarını ifade etti.

Meme Tümörü Tespit Cihazları

Var olan görüntüleme tekniklerinin meme tümörlerini tam anlamıyla belirleyemediğini, bu nedenden dolayı iyi huylu tümörü bulunan kişilerin ameliyata alındığını söyleyen Canpolat, “Yaptığımız, var olan görüntüleme tekniklerini destek olabilecek yeni bir sistem geliştirmek. MR, ultrason, mamografi, bunların çalışma prensipleri farklı, bizim kullandığımız meme lazer tomografi sistemi farklı.

Bizim yeni sistemimiz dokudaki kana duyarlı, kanın çok olduğu alanı görüntülüyor, tümör olan yerde kan çoğaldığı için sistemimiz tümörü daha açık ve doğru şekilde görüntüleyebiliyor” dedi. Canpolat, yaptıkları sistemi diğer cihazlarla kullanılarak tanısal doğruluk oranını artırmak istediklerini vurguladı.
Canpolat, geliştirdikleri yeni sistem için patent müracaatının yapıldığını, büyük ölçekli klinik çalışmaları sürdürmek amacıyla cihazın klinik prototipini üretmeyi düşündüklerini açıkladı.

Test Edilen 10 Kişide Olumlu Sonuç Alındı

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabalim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Alimoğlu ise sistemin klinik çalışmaları ile ilgili bilgi aktardı. Çalışma kapsamında 10 kişide deneme yapıldığını, Meme Lazer Tomografi Sistemi ile 13 lezyon üzerinde ölçüm gerçekleştirildiğini ifade etti. Mamografide olduğu gibi memenin sıkıştırılmadığını söyleyen Alimoğlu, şu şekilde devam etti:

“Ağrılı bir teknik değil. Kullanılan lazerin x ışınları şeklinde iyonlaştırıcı etkisi de yok ve memeye hiçbir zarar vermiyor. Kullanılan lazer, meme içerisinde yoğun kanlanmanın olduğu alanlara duyarlı.

Tümörün Yeri ve Derinliği Nasıl Tespir Ediliyor

Tümör olan alanda kanlanma çoğaldığı için sistem ile oluşturulan 3 boyutlu görüntüde tümörün yeri ve derinliği tespit ediliyor. Tümör olmayan meme lezyonları da bizim cihazımız ile tanı aldı. İlk klinik bulgular oldukça heyecan verici ve sevindirici oldu.”

Sistemin birinci basamakta kullanılabileceğini, bu bakımdan hekimlerin iş yükünü ve devletin mali yükünü azaltabileceğini hatırlatan Alimoğlu, bu sistemin mamografi, ultrasonografi ve MR gibi görüntüleme tekniklerine alternatif değil, değişik bir fizik prensibiyle ek bilgiler veren yeni bir teknik olduğuna dikkati çekti.