Bedeni harekete geçirmeyi sağlayan, üretildikleri yerde, uzak endokrin salgılarında oluşan hormonlara kimyasal ulaklar deriz. Hormonlar elektrik düğmelerimizdir. Beyin talimat verir vermez harekete geçer ve bedenimizdeki bütün hayati süreçlerin oluşmasını sağlar. Kadınlarda, düğmelerden biri ergenliği, doğurganlığın oluşmasını ateşler. Bir başkası regl dönemini, bir diğeri ise hamileliği. Menopoz döneminde ise düğme, tam tersine çalışarak hormon seviyesini düşürerek yoğunluğu azaltır.
Hormon öncülü ilkel moleküller olan eikozanoidler besinlerdeki ana maddeyi tüketir ve yağlı asitlere pek düşkündür.
Bu yağlı asit kaynakları olmadan hormonal çöküş ve düzensizliklerden korunamayız. Tıpkı anoreksi vakalarında olduğu gibi, regl olamamanın kaynağında hormonal düzensizlik vardır, çünkü beden yeterince östrojen ve projesteron üretemiyordur, ama adrenalin eksikliğine bağlı kimi psikolojik rahatsızlıkların da buna neden olduğu bilinir.
-------- Sponsorlu --------
Ekozanoidler iyi beslenirse farklılaşıp hormona dönüşür. Kan yoluyla hareket eden hormonlar, her türlü uyarıya tam bir kesinlikle yanıt verebilmek için kendilerine özgü düğmelere sabitlenir. Kuşkusuz, hormonlar sadece cinsellik ya da doğurganlıkla ilgili değildir: Kadındaki östrojen ve projesteronun yanısıra erkekte de testosteron olarak ortaya çıkar.
Kalp söz konusu olduğunda tiroid, büyümeyi ve bedensel uyumu sağlamada hipofiz, insülini harekete geçirmede ise pankreas, dolaşım ve bağışıklık sistemi için çok önemlidir. Adrenalin ve kortikoid sağlayan böbrek üstü bezleri de ayrıca önemlidir. Aşırı ya da yetersiz hormon üretimi her hormon için özel bir patoloji anlamına gelir.