Her şeyi bittiği yerde çay demleyip yeniden başlamanın ne demek olduğunu bilen var mı? Vizelerin ortasında kalmış bir öğrencinin başının ağırmış olması, ertesi günkü vizeden sıfır çekmesi demek. Böyle bir durum da herkes “Baş çatlarken ne vizesi” deyip yatabilir. Ama strese kapılmanın ve öfkeyle kalkarak yatağa gitmenin zararını ödeyebilirsiniz. Yapmanız gereken sakin olmak ve “her şey daha yeni başlıyor” deyip çayı demlemektir. Bu hem bir motivasyon hem de baş ağrınızı alacak bir şifa!

Çayda ne var yahu?

Çayda ne mi var? Onda, insanı rahatlatan seratonin gibi hormonları harekete geçiren antioksidanlar yer alıyor. Buda insanın en stresli halinde başına vuran ağrıların ortadan kalkması demek. Dedik ya, her şeyin bittiğini ve gücünüzün tükendiğini anladığınız ve hissettiğiniz bir zamanda, şimdi yeniden başlama zamanı deyip çayın altını yakmak gerekir.

Günde 3-4 bardak için keyfiniz yerine gelsin

Yeşil çay, papatya çayı, lavanta veya ıhlamur çayı içerek keyfinizi yerine getirebilirsiniz. Bu çaylar sayesinde vücut bağışıklık sisteminizin de güçleneceğini söylemem gerekir. Bu bitkilerin hepsi doğal bir şifa kaynağı. Ancak evinizde bu bitki çaylar yoksa, herkesin evinde kesin olarak bulunan siyah çayla da baş ağrınızı ve stresinizi yenebilirsiniz.

Doğal çözüm varken neden ilaçlar?

Birçok kişi baş ağrısı çektiğinde peynir ekmek gibi bakkalda da satılabilen baş ağrısı haplarına itimat ederler. Ancak bunların içerisindeki maddeler, yan etkiler gösterebilir ve buda başınızın daha çok ağarmasına neden olur. Reçetesiz ilaç almak yerine, doğal ve hiçbir şekilde yan etkisi olmayan bitkisel çaylardan medet umar olmak daha iyi bir davranış göstergesidir.

Çay ve sporla bu iş tamamdır

Çay içerek baş ağrısını rahatlatabilirsiniz. Ancak bunun yanında stresin yarattığı tahribatı önlemek adına yapmanız gereken şey, egzersizdir. Böylece kan dolaşımında yaşanacak hızlanma beyne daha fazla oksijenin seyahat etmesine neden olacak. Hücreler oksijenle olan hasretine son verecek. Beyin kimyası düzelecek. Hayatınız daha iyi olacak!